Aykut kocaman Çarpıcı Açıklamalarda Bulundu!
Sarı Lacivertli ekibin eski teknik adamı Aykut Kocaman, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Antrenörlük serüveninde pek kolay bir dönüş olacağı gözükmüyordu. Halisane duygularımı düşüncelerimi söylüyorum. Fenerbahçe, Aziz Yıldırım ile birlikte 2003 sonrası başka bir seviyeye çıkmıştı. Hem kulübü fiziki varlıklarıyla ve aynı zamanda mali durumuyla diğer tarafından takım yönüyle de. Son derece yüksekten uçuyordu, Türkiye standartlarının çok üzerindeydi. Daha fazla yabancı ağırlıklı antrenör seçimleri vardı. Daum, Zico, Aragones gibi… Daha da önemlisi oyuncu seçimlerinde de farklı bir seviyedeydi Fenerbahçe. Gelemeyeceği düşünülen pek çok oyuncuyu getirdi. Ortega olağanüstü bir oyuncuydu. Arjantin’in ikinci Maradona’sıydı. 25-26’lı yaşlarda buraya getirdi. Alex, Roberto Carlos, Nicolas Anelka… Fenerbahçe farklı bir yerdeydi.”
SPORTİF DİREKTÖRLÜK KONUSU
“Planlamamda sportif direktörlük yoktu. Teknik direktörlüğün arkasında profesyonel yöneticilik kısmına doğru kulüplerin geçmesi gerekiyordu. Olabilirdi. Bu biraz da başkanla benim aramdaki geçmişe dayanan ilişkiye bağlı olarak, ihtiyaç olması hasebi, Fenerbahçe’ye dönüş tarafı biraz daha ağır bastı. Kariyer planlamasının dışına taştı. Yaşayarak öğrenirim diyordum. Sportif direktörlük tarafına geçtim.”
ÖYLE BİR YIKIM İSTEMEZDİM
“Daum’la ilgili bir karar verildi ve gönderildi. Kulübün üstünde muazzam bir yıkım var. Yine son hafta şampiyonluk kaçırıldı. Uzatma dakikalarında altıpasın içerisinden 3 pozisyon kaçtı. Normalde atarlar onları. O goller olsaydı, Daum gönderilmeyecekti ve hiç böyle bir şey olmayacaktı. Trabzonspor maçında o gün, galibiyeti ve şampiyonluğu, sportif direktör olarak kalmayı tercih ederdim. Öyle bir yıkımın olmasını istemezdim.”
2 MAYIS 2013, BENFICA RÖVANŞI
“Benfica’ya karşı ilk maçta hayatı durdurmak isterdim. Temel sorunu gözardı etmeden geçersek anları konuşuruz. Zihnim öyle çalışmıyor. Benfica Avrupa’da 12. yarı finalini oynuyordu, bizse ilk kez yarı finaldeydik. Oyuncular zihinsel, ruhsal, bedensel olarak maksimuma çıkıyorlar. Bu da biriken bir yorgunluktu. Takımın ana omurgası hem Topal, hem Meireles ve aynı zamanda o maçların en önemli oyuncusu Webo aynı anda cezalı duruma düştü. Bu 3 oyuncu o yorgunlukla cezalı oldular aslında. Belki o sahneyi yapma şansımız yükselecekti. Biraz daha aşina olsaydık çeyrek finallere, yarı finallere daha farklı olurdu. 40’ıncı dakikalarda Kuyt ve Selçuk birbirine girdi bir topta. Selçuk sahadan sedyeyle çıktı. Kuyt’ın kaburgasında çatlak oldu, öyle oldu. 60’ıncı dakikalarda Gökhan’ın çenesi kırıldı. 3 kulvarda giderken kupa maçlarında yaptığımız rotasyonlu kadroya döndü takım. Eskişehir ile oynadığımız kadroya döndü. Tarihin en önemli maçında ana grubun dışında oyuncularla sahadaydık. Özellikle 60’dan sonra… Son ana kadar kucağımızdaydı tur. 2-1’den sonra Kuyt’ın en iyi vuruşu yaptığı yerden boş kaleye yapabileceği bir vuruş vardı. Kuyt yan filelere vurdu. Belki orada direnci artırabilirdi.”
4 KEZ İSTİFA ETMİŞ OLABİLİRİM
<
“4 defa istifa etmiş olabilirim, doğrudur. Başkanla olan bir konuşmamız var. Esas ana problem, daha sonra söylediğim gibi yorgunluktu. İkinci ve üçüncü seneler yorgun geçti. Hata yapma ihtimalim çok yüksekti. 2013’teki takımın büyüme, gelişme ihtimali çok yüksekti. Mesleki olarak yaptığım hatalı bir davranıştır. Ancak kendimi zihinsel olarak yukarıda hissetmiyordum.”
BAZEN OLMUYOR
*Döneminin en büyük golcülerinden biriyken neden kariyerinde 13 kere milli takım ve 1 gol?
Bazen olmuyor.
“Milli takım, benim mesleğimdeki en önemli temsil yeri. Bizim gibi büyük takımlarda oynamış, çeşitli başarılar elde etmiş oyuncular başladıktan sonra zirve Fenerbahçe’dir. Bu işin mesleki anlamdaki noktası. Onursal anlamda en önemli yeri milli takımdır. Türk meslektaşlarım için en önemli yeridir. Olmasını çok isterim ama polemik üretilmesin. Olabilecekse olsun. Şu an için söylemek gerekirse başka bir yapılanma oluyor orada. Umarım bunu başarırlar, becerirler. Hepimiz iyi duygular yaşarız. Milli takım çok başka, çok onurlu bir yer.”